Acıgöl(Çardak) Türkiye'nin sodalı en büyük göllerinden biridir ve dörtte biri Denizli'ye aittir. Gölün il içindeki bölümü Çardak ilçesi sınırları içinde kalırken diğer dörtte üç kalan bölümü Afyon'un Başmakçı ve Dazkırı ilçesi sınırları içinde paylaşılır.
@wolfSKenan

Acıgöl 155 km.karelik göl hacminden uzun süren kuraklıklar ve suyunun düzensiz şekilde kullanılması sebebiyle her yıl küçülmektedir.Yağışların olmadığı senelerde adete koca bir çölü andırır,göl alanı 30-40 km kare civarı sığ bir sahaya dönüşür.
@wolfSKenan

Bu sene ki yağışlar hala devam ederken son 60 yılın en yağışlı baharını geçiren Denizli'deki Acıgöl'de nasibini almış yüzde 80 doluluğa aşmış durumdadır.
Acıgöl B sınıfı bir sulakalandır.Hem Denizli hem de Afyon tarafında DKMP Genel Müdürlüğü tarafından yaptırılan kuşgözlem kuleleri de mevcuttur.
mkk1k%C3%A7akbba1.jpg)
fotoby@MustafaKemalKaraoğlan
Acıgöl ve Gemiş Tuz Havuzları yağışın bol olduğu bu sene tam bir sulakalana bürünmüş yüzlerce su kuşuna üreme sahası olarak misafir etmektedir.Yüzlerce flamingoya ve turnayla tepeli pelikanlarda sahayı kullanmaktadır.Bu sene 2023 bahar göçünde kuşgözleminde Küçük (Egyptian-Mısır) akbabaya rastladık.
foto by @ Ömer Necipoğlu
foto by@wolfSKenan

Kuşumuz karşı kayalıklardan inip gelirken Muammer Ülker görüp ekibimize haber verdi ve sahada birçok arkadaşımız kuşu uzunca süre gözlemleyip fotoğrafladı,kuşu rahatsız etmemek için kuşa yaklaşmadan rahatsız edilmeyerek uzaktan gözlemle gözleme devam edilmiş bunun sayesinde kuş daha toleranslı ekibe biraz daha yaklaşmış,Çardak'taki tuzla çevresinde sahada kalır düşüncemizle beslenmesine destek olmak istedik.Nitekim kuş yola yakın tuzlaya yakın bir yere konduğunda yolda rastlarsak diye yola çıkıldığında ilk ekip görmeden geçse bile diğer ekibe nazire yaparcasına tuzlaya geri dönerken yakın pozları aşağıdaki fotoğraflarda vermiştir.Kuş gözleminin bir amacı da kuşu beslenirken rahatsız etmemeye özen gösterilmesi çok önemlidir.Uzaktan da olsa gelişmiş makine ve lenslerle aldığımız görüntüler bizi tatmin ettiğinden ısrarcı olunmamıştır. foto by@wolfSKenan

Kuş birgün sonra Çürüksu Havzasında oyalanırken ekibin kurucusu S.K.Çüngür rastlamış ve geri dönüp baraj etrafında turlarken görmüş ekibe bildirmiştir,ertesi günü ise ekibimizin Buldan temsilcisi Sait Yalçın tarafından da görüntülenmiştir.
FotoBy@SAİT YALÇIN
Denizlimizden geçen küçük akbabanın detaylı olarak Denizli haritasında görüldüğü yerleri işaretleyip göç rotasını belirledik..

Ülkemizin göç giriş noktası bilhassa yırtıcıların Hatay Belen geçidi olması sebebiyle yırtıcılar kıyı sahil şeridindeki sulakalan ve dağların arasında yani Toros Sıradağlarını takip ederek gGöller Bölgesinden kuzeye sapmakta olmasından Afyon Isparta Burdur taraflarından Denizli'ye geçmekte ve buradan Gediz ve Ege adalarına geçecekler batıya Güney Avrupa'ya gidecekler Bursa-Çanakkale arasına doğru yoluna devam etmektedir.Tüm kuşlar için su ne kadar önemliyse besinleri oldukları yemler bitkiler ve yırtıcılar için beslenmeye gidenler hep oradadır bu sebeple izlenecek rota hep suya yakın olmak zorundadır.

foto by@wolfSKenan

Bu haritanın işlenmemiş hali büyükşehir belediyemizin sayfasından alınmış üstüne küçük akbaba 3 gün boyunca gözlemlenerek göç rotası eklenmiştir...

foto by @wolfSKenan

Trakor gözlemlerimizde yılların dağılımına göre Küçük Akbaba gözlemlerimizde 3 kez Acıgöl'de 1 birey,Çürüksu Havzası geçişinde 3 bireyli geçiş ve 1 birey olmak üzere 2 kez ve aynı kuşu Buldan ve Gökpınar Karakurt çevresinde 1 kez gözlemlemiş olduk.
foto by @Mustafa Şavluk
Mısır(küçük) akbabaları, güney Avrupa ve Asya'nın yanı sıra kuzey Afrika'da yaşar. Mısır akbabaları tam anlamıyla göçmen olmasalar da, diğer akbabaların çoğundan daha fazla yerleşim ve üreme alanları arasında seyahat ederler. Üreme çiftleri, birbirini izleyen yıllar boyunca aynı yuvalama yerine geri dönebilir.

Küçük(Mısır) Akbaba bize burada Güney Avrupa'da üremeye giden küçük akbabanın Denizli göç yollarındaki güzergahını göstermiş oldu.Ülkemizde de bir miktar küçük akbaba üreme yapmaktadır.

Mısır akbabalarının yetişkinler olarak doğal yırtıcıları yoktur, ancak insanlar tarafından yapılan zulüm bu tür için büyük bir sorundur. Bu kuşlar, insanlar tarafından doğrudan habitat tahribatına maruz kalabilir veya kurşun mermilerle öldürülen hayvanların leşleriyle beslenirken veya doğal olmayan diyetlerle, özellikle de anti-inflamatuar ilaçlar içerenlerle yetiştirilen sığırlarla beslenirken dolaylı olarak zehirlenebilir.
Mısır akbabalarının yetişkinler olarak doğal yırtıcıları yoktur, ancak insanlar tarafından yapılan zulüm bu tür için büyük bir sorundur. Bu kuşlar, insanlar tarafından doğrudan habitat tahribatına maruz kalabilir veya kurşun mermilerle öldürülen hayvanların leşleriyle beslenirken veya doğal olmayan diyetlerle, özellikle de anti-inflamatuar ilaçlar içerenlerle yetiştirilen sığırlarla beslenirken dolaylı olarak zehirlenebilir.
- kuşlar
- memeliler
- sürüngenler
- yumurtalar
- leş
- haşarat
- yumuşakçalar
- suda yaşayan kabuklular
Mısır(küçük) akbabaları genellikle kaya çıkıntılarında yuva yaparlar. Diğer eski dünya akbabalarında olduğu gibi, bu tür de kanat çırparak uçuşu sürdürmekte zorlanır ve en iyi uçuşunu yüksek bir yerden veya ısıtılmış bir düzlükte termal yukarı hava akımlarını kullanarak başladığında yapar. Bu akbaba türünün, daha uygun yerler olmadığında ağaçlarda veya eski binalarda yuva yaptığı da bilinmektedir.
foto by@Mustafa Kemal Karaoğlan

Mısır akbabaları, değişken yüksekliklere sahip açık arazileri tercih eder. Ayrıca insanlar tarafından üretilen gıda kaynakları nedeniyle insan yerleşiminin yakınında da meydana gelirler.

foto by @ Mustafa Şavluk
Mısır(küçük) akbabaları tek eşlidir ve üreme dönemleri arasında eşleriyle birlikte göç ederler. Büyük bir yuva inşa ederler ve üreme mevsimi boyunca onu sürekli olarak yenilerler. Yuva, eski paçavra, saç veya kürk parçalarını içerebilir. Üreme mevsimi boyunca erkek, eşine doğru baskın gösterileri yapar ve çift, kur yapma sırasında pençe boğuşmaya girer.
foto by@M.Kemal Karaoğlan
Mısır(küçük) akbabaları yılda bir kez ürerler. Üreme mevsiminin zamanlaması, farklı bölgelerdeki popülasyonlar arasında biraz farklılık gösterir, ancak yumurtlama genellikle mart-mayıs ayları arasında gerçekleşir. Dişi Mısır akbabalarının, görevler her iki ebeveyn tarafından paylaşılmadan önce birkaç gün boyunca yumurtaları tek başına kuluçkaya yatırdıkları gözlemlendi.Yumurtadan çıkma süreci 39 ila 45 gün süren iki yumurtadan oluşur. Yumurtlama ve yumurtadan çıkma arasında önemli bir zaman aralığı olabileceğinden, bir yavru genellikle diğerinden çok daha gelişmiş ve koordineli olacaktır. Yavruların tüylenmesi 71 ila 85 gün sürer ve yeni doğduktan yaklaşık dört ay sonra kendileri için avlanabilirler. Yavruların tüyleri grimsi beyazdır ve yüzünü kaplayan deri koyu yeşil renkte olabilir.
Ergenlerine Avrupa’da nadir rastlanır. Ülkemize ilkbaharda üremeye gelir, çöplüklerimizde beslendikten sonra, sonbaharda yavrularıyla beraber Afrika'ya geri dönerler.(TRAKUŞ dan bu yayılış bilgisi alınmıştır)Bize kaynak olarak büyük bir hazine bıraktılar sağolsunlar Serhat Tigrel başkanımız bizi de belirterek alıntı yapabilirsin demişti teşekkür ederim değerli başkanıma)
foto by@wolfSKenan
diğer ad yazmayan fotoğraflar kendi kullandığım
kompact fujı s5800 digital SP2 ile fotoğraflanmıştır:)
Çorum'da kaydedilen ekibimizin değerli üyesi komutan Salih Ağırcan'ın küçük akbaba instagramdaki videosu linki aşağıdadır.
https://www.instagram.com/reel/CuMOzRbKPmY/?utm_source=ig_web_copy_link&igshid=MzRlODBiNWFlZA==
bu görüntülerin diğer aynı videosu da aşağıdaki linkte yani facebooktadır.
https://www.facebook.com/reel/190182410680119
TRAKOR ÇÜRÜKSU KUŞGÖZLEM TOPLULUĞU
2023

@TRAKOR
Çürüksu Kuşgözlem Topluluğumuz
Envanter çalışmalarına devam etmektedir.
TRAKOR adına saygımla...
© Copyright:
Tüm hakları TRAKOR Çürüksu Kuşgözlem Grubuna aittir...
Bu çalışma herhangi bir yerde izinsiz kullanılamaz...
Kopyalayıp izinsiz kullanmak,paylaşmak,kendi görseli
ya da bilimsel verisi gibi sunanları Türk Kanunları içinde
FSEK .84.ve 52. maddeleri yanında ek olarak
37.67.69,70,78, 67.2maddesi ile uyarmak isteriz.
Emek verilen bu çalışmalar sadece TRAKOR
Çürüksu Kuşgözlem ekibinin yıllar süren emeğidir...