Translate

5 Mayıs 2016 Perşembe

ÇÜRÜKSU 'da Yaşadığımız yer Korucuk

                                                 
      
Bölgeyle tanışmam çok eski ve 1976 yıllarına dayanır,dedemiz babam 5 yaşlarındayken 1947'lerde Tavas Bozdağ'ın eteklerindeki Derinkuyu Köyü'nden buralara göçmüş,su yok,kuraklık,dağ başı demişler şehire yakın Korucuk'a köye gelip yerleşmişler... O zamanlar Çürüksu Havzası bataklık bir yer her tarafta geçit vermeyen sazlıklar,devasa orman üzümü böğürtlen dediğimiz ormanlıklar kaplıymış,havzada küçük küçük gölcükler varmış o yıllarda ...
Çürüksu Havzası alan olarak neredeyse seksen kilometrekarelik bir alana yayılmış durumda,bir yanda asıl sayım ve gözlem yaptığımız merkez alan olan Korucuk Goncalı Kocadere hattı ve Çürüksu Nehri çevresi bir yanda Gürlek'ten başlayıp Honaz bahçelerini de içine alarak Salihağa'ya ve oradan Büyük Menderes'e dökülene kadar Kocabaş'ta Irlıganlı'da aldığı derelerle buralardaki tepe kanyon ve vadi girişleri,Küçük Çökelez'den gelen dereler ve ilk yükseltileri de içine alan vadiler,Adıgüzel Barajı
'ndan gelen büyük kanal,Cindere Barajı'ndan gelen yeni ana kanal ve Pamukkale sulama kanalları, Şamlı kanalları,Karahayıt Şelalesi'ne kadar Akköy,Gölemezli hattı ve karşısı içinde Çeltikçi göleti de olan Bozburun,Karakova ve Çeltikçi hattı,Babadağ ve Akdağ'dan inen derelerin Çürüksuyla buluştuğu alanları da dahil ederek tüm bu alanda gözlemlediğimiz büyük bir havzadır...Alanda şimdiye kadar eski yıllardaki kayıtları da dahil edersek 260 tür kuş kayıtlara geçmişiz bu güne kadar şimdiki sayı ise 238 tür...Bunlar arasında toy,mezgeldek,telli turna,tepeli pelikan,sibirya kazı,küçük sakarca kazı,tarla kazı,kızılakbaba,çil keklik,bağıtlak,büyük üveyik,akkuyruklu kızkuşu,benekli su yelvesi,küçük su yelvesi,kızıl çaylak,kır baykuşu,huş isketesi,bıyıklı baştankara artık görülmüyorlar.Yaşama alanları sınırları küçüldükçe bu kuşlarımızın bazıları hala il genelinde gözlenmeye devam ediliyor ama güzelim Çürüksu Nehrinin bataklıklarının gölcüklerin kurutulması,tarla açmalar,sazlıkların yokedilmesi,DSİ ce nehrin taşkınlar yüzünden kanal gibi set yapılıp düzenlenmesi,sazlıkların arıtılıp kenarındaki söğüt ağaçlarının kesilmesi,suyunun şu an kullanılamaz durumda pis olması sebebiyle kuşların büyük çoğunluğu göç yollarını kuzeye doğru Büyük Menderes Nehri civarına kaydırdılar... Çürüksu Nehri geniş ve derin olmayan kısımlarıyla su kuşlarına güzel bir dinlenme barınma ve beslenme üreme olanağı sunmaktaydı,ancak tüm organize sanayi ile çevresindeki fabrikalar nasılsa ücreti sıfır olmasıyla pis atık sularını arıtmadan nehre vermeye başladı 1999larda ve hızla nehirde önce su kirlendi sonra kokudan içindeki canlılar ölmeye başladı sonra da balıklar ölüp yokoldu..Yayın balığından tutunda sazanı ve yılan balığına kadar çeşitli balıklar çok kısa sürede toplu ölümlerle nehirde geri dönmemecesine yokoldu,en son kuşlar bu pis suyu görünce göç yollarını değiştirip alternatif güzergahlar bulmaya yöneldiler.O binlerce geçen ördek sürüleri ve kaz alayları,turna alayları bıçak gibi birden kesildi....Buna seyirci kalan onlarca yetkili sadece çözüm yerine proje üretip bir adım dahi atmayınca bildiğimiz göç yollu kuş cenneti Çürüksu Havzası artık can çekişir oldu,neredeyse 20 senedir hala elini uzatacak yetkileri beklemekten yoruldu bu havza...Çevrede yaşayan onbinlerce insan bu sudan tarımda kullandığı için hastalıklar buldu,kanser vakaları arttı ama mecburdular bu suları kullanmaya,bahçesinde sebzesini meyvesini tarlada ürününü sulamak zorundalardı ve bu suyla yaptıkları hasat sonunda o mahsülleri tüm şehirde satarak tükettiler yani anlayacağımız gelip geçerken bakıp bu ne pis diye duyarsızca geçtiğimiz ölmesine izin verdiğimiz koca nehir bizden artık intikam alıyordu...yıl 2016 ve hala suyu leş gibi pis akan kokusu 200-300 m.den duyulan bu nehirin hala o eski güzel günlerine dönebileceğini ümit ediyoruz...Evet bizler çocuk iken yüzüp balık tuttuğumuz o koca nehir ölmüş ve yanında bizleri de öldürüyordu belki son bir umut bir insan evladı çıkarda oturduğu makam ve güçle ya biz ne yapıyoruz fabrikatör ve burda çalışanlar ekmek yiyecek diye bile bile kendimizi hasta edip bu işletmelerden nemalanan insandan çok fazla yaşayan onbinlerce insanın yaşadığı bu ovayı ne hakla öldürüyoruz deyip imana gelir de tekrar nehrimizi bize ve Denizlimize geri verir...Umutların bittiğini düşünsekte bizler hala canla başla nehri gezmeye devam ediyoruz bir gün bakıyoruz küçücük deresinde bir kara sinekkapan,alaca sinekkapan,mavigerdan kılıçgaga,benekli bülbül çıkıp geliyor ve bizlere ışık saçıyor,az da olsa geçen flamingolara,balıkçıllara,şah kartala,arı şahinine ve diğer yırtıcı kuşları görünce umudumuz artıyor...
İçimizden konuşmaya başlıyoruz ve hadi be insan evladı eğer dini bütün hak için memleket için vatanın için çalışıyorsan rabbimizde sana bir mevki verdiyse kır artık adamın adamı olmayı o zincirlerini ve hakkın adamı ol ve temizle suyumuzu,nehrimizi ve geri ver bize diyesimiz geliyor...koyunun kuzunun,ineğin,kurdun kuşun,böceğin çiçeğin,ağacın,çiftçinin,çocukların insanımızın halkımızın suyunu temiz olarak ver geri...suyu kirletenleri cezalandır ve göz yumma bu doğa sana anandan babandan miras kalmadı,yüce yaradan verdi bizlere bu cennet vatanı,burada ne yaparsan Onun huzurunda bu muameleyi göreceğini hiç unutma,bizden söylemesi uyarmak görevimiz boynunda bu cezayı taşıyamayacağınızı elbet bir gün anlayacaksınız ama inanın düzeltecek zamanınız kalacak mı yaşayıp göreceğiz ...kalın sağlıcakla...
©

TRAKOR Çürüksu Kuş Gözlem Topluluğu adına saygımla,
DENİZLİ

© Copyright
Tüm hakları TRAKOR Çürüksu Kuşgözlem Topluluğuna aittir...