HERAKLEİA SALBAKES-Tavas Vakıf Köyü
KIDRAMA -Tavas Yorga Köyü
SALEIA -Tavas İlçesi
BARZA -Tavas Yorga Köyü-Derinkuyu
SEBASTOPOLIS -Tavas Kızılca Köyü
MOKOLDA -Tavas Gümüşdere Moğlasın
PLASARA -Bingeç Köyü-Karacasu Tavas arası
HERACLEIA HIERON -Kızılcabölük Kasabası
DIDIMEN -Kızılcabölük Kasabası
APOLLONİA SALBACE -Tavas Medet Köyü
CARYSTUS-KARISTOS -Serinhisar İlçesi (Kızılhisar )
SALA-SALENON -Güney ilçesi kuzeyi-Aşağıçeşme höyüğü
MOTALEIA - Çal, Dağmarmara köyü
DIONYSOPİS - Çal, Ortaköy
APOLLON LERMONOS - Çal, Bahadınlar köyü
SALOUDEIA - Çal, Kabalar Köyü
KAGYETTEIA - Çal, Develiler Köyü
LOUNDA - Çal, Mahmutgazi köyü Yukarı Seyit köyü-İsabeyli
MOSSYNA - Çal, Gözler Sazak köyü arasında
ATYOKHORION - Çal, Akkent kasabası
THIOUNTA - Çal, Gözler Kasabası
PEPOUZA -Bekilli-Karahallı(Uşak) arası
DIONYSOUPOLIS-DIONYSOS-Bekilli
MOTELLO-METELLOUPOLIS-Pulcherianopolis-Bekilli-Medelle (Yeşiloba)
Bu kadar tarihi bol olan kentte Türkler yüzyıllardır sahanın tek hakimidir.Buraların Türkleşmesinde onlarca uç beyi ve askerleri,erenler babalar,ahiler yer almış,bir çoğunun türbesi mevcuttur.
Tamgalar Belgeseli çekilmiştir Denizlimizde.
Benimde arkadaş olduğum TRTnin değerli tarih belgesel üstatlarından
Servet Somuncuoğlu abimiz çekmiştir.Linkte belirterek onu da buraya ekliyorum.
Tamgalar 1.bölüm
https://www.youtube.com/watch?v=U2p5ihujmL8
Tamgalar 2.bölüm
https://www.youtube.com/watch?v=d8VCLvYcpZA
2010'da ilimizde Çürüksu Nehri kirliliğine, kuşgöçüne farkındalık için TRAKOR Çürüksu KuşGözlem Topluluğu'nu /TKGT'nu kurduk.Denizlimizde 325 tür kuş ( 320.tür 1 çölkuyrukkakanı,321.tür 3 Karakuğu, 322.tür 1 karaağaçkakanı, 323.tür 1 dağcılıbıtı, 324.tür 1 Pasifik incirkuşu,325.tür 1 Tundra Kazını) bulduk ve Çürüksu Havzasında da 246 türü kaydettik.1997'de suyu kirlenen B.Menderes-Çürüksu Havzası korunması adına TRAKOR/TKGT(Türkiye Çürüksu Kuş Gözlem)Topluluğu tüm sahalarda etkin çalışmaktadır.
Translate
5 Mayıs 2016 Perşembe
ÇÜRÜKSU 'da Yaşadığımız yer Korucuk
Bölgeyle tanışmam çok eski ve 1976 yıllarına dayanır,dedemiz babam 5 yaşlarındayken 1947'lerde Tavas Bozdağ'ın eteklerindeki Derinkuyu Köyü'nden buralara göçmüş,su yok,kuraklık,dağ başı demişler şehire yakın Korucuk'a köye gelip yerleşmişler... O zamanlar Çürüksu Havzası bataklık bir yer her tarafta geçit vermeyen sazlıklar,devasa orman üzümü böğürtlen dediğimiz ormanlıklar kaplıymış,havzada küçük küçük gölcükler varmış o yıllarda ...
Çürüksu Havzası alan olarak neredeyse seksen kilometrekarelik bir alana yayılmış durumda,bir yanda asıl sayım ve gözlem yaptığımız merkez alan olan Korucuk Goncalı Kocadere hattı ve Çürüksu Nehri çevresi bir yanda Gürlek'ten başlayıp Honaz bahçelerini de içine alarak Salihağa'ya ve oradan Büyük Menderes'e dökülene kadar Kocabaş'ta Irlıganlı'da aldığı derelerle buralardaki tepe kanyon ve vadi girişleri,Küçük Çökelez'den gelen dereler ve ilk yükseltileri de içine alan vadiler,Adıgüzel Barajı
'ndan gelen büyük kanal,Cindere Barajı'ndan gelen yeni ana kanal ve Pamukkale sulama kanalları, Şamlı kanalları,Karahayıt Şelalesi'ne kadar Akköy,Gölemezli hattı ve karşısı içinde Çeltikçi göleti de olan Bozburun,Karakova ve Çeltikçi hattı,Babadağ ve Akdağ'dan inen derelerin Çürüksuyla buluştuğu alanları da dahil ederek tüm bu alanda gözlemlediğimiz büyük bir havzadır...Alanda şimdiye kadar eski yıllardaki kayıtları da dahil edersek 260 tür kuş kayıtlara geçmişiz bu güne kadar şimdiki sayı ise 238 tür...Bunlar arasında toy,mezgeldek,telli turna,tepeli pelikan,sibirya kazı,küçük sakarca kazı,tarla kazı,kızılakbaba,çil keklik,bağıtlak,büyük üveyik,akkuyruklu kızkuşu,benekli su yelvesi,küçük su yelvesi,kızıl çaylak,kır baykuşu,huş isketesi,bıyıklı baştankara artık görülmüyorlar.Yaşama alanları sınırları küçüldükçe bu kuşlarımızın bazıları hala il genelinde gözlenmeye devam ediliyor ama güzelim Çürüksu Nehrinin bataklıklarının gölcüklerin kurutulması,tarla açmalar,sazlıkların yokedilmesi,DSİ ce nehrin taşkınlar yüzünden kanal gibi set yapılıp düzenlenmesi,sazlıkların arıtılıp kenarındaki söğüt ağaçlarının kesilmesi,suyunun şu an kullanılamaz durumda pis olması sebebiyle kuşların büyük çoğunluğu göç yollarını kuzeye doğru Büyük Menderes Nehri civarına kaydırdılar... Çürüksu Nehri geniş ve derin olmayan kısımlarıyla su kuşlarına güzel bir dinlenme barınma ve beslenme üreme olanağı sunmaktaydı,ancak tüm organize sanayi ile çevresindeki fabrikalar nasılsa ücreti sıfır olmasıyla pis atık sularını arıtmadan nehre vermeye başladı 1999larda ve hızla nehirde önce su kirlendi sonra kokudan içindeki canlılar ölmeye başladı sonra da balıklar ölüp yokoldu..Yayın balığından tutunda sazanı ve yılan balığına kadar çeşitli balıklar çok kısa sürede toplu ölümlerle nehirde geri dönmemecesine yokoldu,en son kuşlar bu pis suyu görünce göç yollarını değiştirip alternatif güzergahlar bulmaya yöneldiler.O binlerce geçen ördek sürüleri ve kaz alayları,turna alayları bıçak gibi birden kesildi....Buna seyirci kalan onlarca yetkili sadece çözüm yerine proje üretip bir adım dahi atmayınca bildiğimiz göç yollu kuş cenneti Çürüksu Havzası artık can çekişir oldu,neredeyse 20 senedir hala elini uzatacak yetkileri beklemekten yoruldu bu havza...Çevrede yaşayan onbinlerce insan bu sudan tarımda kullandığı için hastalıklar buldu,kanser vakaları arttı ama mecburdular bu suları kullanmaya,bahçesinde sebzesini meyvesini tarlada ürününü sulamak zorundalardı ve bu suyla yaptıkları hasat sonunda o mahsülleri tüm şehirde satarak tükettiler yani anlayacağımız gelip geçerken bakıp bu ne pis diye duyarsızca geçtiğimiz ölmesine izin verdiğimiz koca nehir bizden artık intikam alıyordu...yıl 2016 ve hala suyu leş gibi pis akan kokusu 200-300 m.den duyulan bu nehirin hala o eski güzel günlerine dönebileceğini ümit ediyoruz...Evet bizler çocuk iken yüzüp balık tuttuğumuz o koca nehir ölmüş ve yanında bizleri de öldürüyordu belki son bir umut bir insan evladı çıkarda oturduğu makam ve güçle ya biz ne yapıyoruz fabrikatör ve burda çalışanlar ekmek yiyecek diye bile bile kendimizi hasta edip bu işletmelerden nemalanan insandan çok fazla yaşayan onbinlerce insanın yaşadığı bu ovayı ne hakla öldürüyoruz deyip imana gelir de tekrar nehrimizi bize ve Denizlimize geri verir...Umutların bittiğini düşünsekte bizler hala canla başla nehri gezmeye devam ediyoruz bir gün bakıyoruz küçücük deresinde bir kara sinekkapan,alaca sinekkapan,mavigerdan kılıçgaga,benekli bülbül çıkıp geliyor ve bizlere ışık saçıyor,az da olsa geçen flamingolara,balıkçıllara,şah kartala,arı şahinine ve diğer yırtıcı kuşları görünce umudumuz artıyor...
İçimizden konuşmaya başlıyoruz ve hadi be insan evladı eğer dini bütün hak için memleket için vatanın için çalışıyorsan rabbimizde sana bir mevki verdiyse kır artık adamın adamı olmayı o zincirlerini ve hakkın adamı ol ve temizle suyumuzu,nehrimizi ve geri ver bize diyesimiz geliyor...koyunun kuzunun,ineğin,kurdun kuşun,böceğin çiçeğin,ağacın,çiftçinin,çocukların insanımızın halkımızın suyunu temiz olarak ver geri...suyu kirletenleri cezalandır ve göz yumma bu doğa sana anandan babandan miras kalmadı,yüce yaradan verdi bizlere bu cennet vatanı,burada ne yaparsan Onun huzurunda bu muameleyi göreceğini hiç unutma,bizden söylemesi uyarmak görevimiz boynunda bu cezayı taşıyamayacağınızı elbet bir gün anlayacaksınız ama inanın düzeltecek zamanınız kalacak mı yaşayıp göreceğiz ...kalın sağlıcakla...
©
TRAKOR Çürüksu Kuş Gözlem Topluluğu adına saygımla,
DENİZLİ
© Copyright
Tüm hakları TRAKOR Çürüksu Kuşgözlem Topluluğuna aittir...
14 Nisan 2016 Perşembe
ÇÜRÜKSU'DA YABAN HAYATI

Çürüksuyu ve Doğasını Yaşamak !!!
Hava kaç gündür yağıyordu Çürüksu'da ama bugün açınca mutlu kuş seslerini bahçede bile duymak mümkündü...Gökyüzünde açan mavi güzelliğe rağmen rüzgarın hafif bağırtısında doğayı dinlemek için sesin geldiği yere doğru aracımla içimden buluşmak geldi ve yola koyuldum,ara ara beni çağıran tabiat ananın seslerini duymak için camlar açık halde biraz üşüsem de küçük tepelerden aşağıya inerken yaprakların sesiyle şarkıya dönüşmüş o uğultulu vınlamalı ince çam ağaçlarından tutunda söğütlerin dallarının yapraklarının sesleri arasında geçip ovada yol aldıktan sonra nehir kenarındaydım...

Seslere kulağımı kabartıyorum,sazların içinden ilk kamışbülbülünün ötüşünü duyuyorum,o sırada suyun içinden de sazların önündeki gözükmeyen su tavuğunun çığlığı ve şapırdayarak karşıya geçişine şahit oluyorum,tepede süzülen şahinin çığlığı meydana karışıyor...Bir anda sessizlik ve yırtıcının geçişi sonlanınca ilk karatavuk neşeyle arkadaşlarına tehlike geçti diyor ve bir o dalda bir bu dalda nağmeye devam ediyor az sonra yine sessizlik... Az zaman geçince onun yerini büyük baştankara alıyor ve saklandığı yerden çıkıp küçük bir dala konarak şakramaya başlıyor,arazide baskın olan türlerden kumrular serçeler hatta saksağanlar herkes mutlu,çünkü bahar hızla gelmekte o sırada karşıdan sürüsüyle çoban geçiyor arada kangal köpeği havlayarak etrafı kolaçan ediyor araçtayken beni bildiğinden görünce selam veriyorum ve yeşillikler arasında nehrin ilerisinde kaybolup gidiyor...

Çürüksu Nehrinin hala yüksek debide çağlamasıyla suya dönüp onu seyre dalıyorum,güçlü akıntılarda köpürüyor,göçmen kuşlar acaba hala gelmedi mi diye nehri izliyorum ta ki su kenarına gelen halkalı cılıbıtların nazik ötüşlerini duyana kadar o sırada onlara inat çok yüksek çirkin kaba sesli yeşilbacak çıkageliyor üstlerinden uçup geçiyor ona paniklenen az sayıda su çullukları ok gibi su kenarlarından vızjık vızcık:) diye sağdan soldan kaçışıyorlar,dere düdükçünleri de gelmiş ve bu paniğe eşlik ediyor baya da yüksek sayıdalar yine,az ötede havada hovering yaparak asılı duran kerkenez de gözüne bir şeye kestirmiş olsa gerek dururp durup taciz dalışına geçiyor ama bizi görünce az ileride yine yükselerek yaşam savaşına ileride devam ediyor,hava biraz daha durgunlaşınca tepeli toygarlar namelerine başlıyor etrafımızda aracımızdan çıkmadan bunları izlemek dinlemek bir ayrıcalık bu arada bir gri balıkçıl çığlık atarak üstümüzden geçiyor kesin ileride bir yerde tacize uğradı yer değiştiriyor, rızkını başka yerde aramaya devam edecek ve az ilerleyip terkedilmiş bir evin kenarına geliyoruz paçalı baykuşumuz yerinde bizi bekliyor ona bakıp hala yaşadığı için ondan önce ilk biz mutlu oluyoruz,sonra saklandığını sanan kamuflajdaki paçalıyı bırakıp ileride büyük çam ağaçlarının kenarındaki büyük meşe ağaçlarında sakaların beslenmesini izliyoruz...

Tarla Çinteleri tüm ovaya sazlığa suya yakın yerlerde müthiş bir tiz sesle eşlerini bulup seçmek için şarkılarını mırıldanıyorlar üreme hızla devam ediyor havzada,araçla yakınlarına gelip onları dinliyoruz kışın ağaç tepelerine dahi birlikte konan havada sürüler halinde dolaşırken şimdi hepsi üremek için birer birer ayrılmış,sonra birden o bölgenin müdavimi gökdoğan hızla küçük bir kuşun peşinde kovalamaca da ve avıyla cebelleşiyor, geçip gidiyorlar acaba kim galip geldi yaşama savaşında...Artık bunca şarkı ve doğanın soluğunu içimde hissettikten sonra geri dönüp aldığım enerjiyle hayatıma kaldığım yerden devam edebilirim,bunlar yaşanmış olaylar ve tüm dostlarımı doğa aşkıyla yanıp tutuşanların bunun nasıl bir duygu olduğunu hatırlattıktan sonra o anları ara ara hatırlayarak rüyalara hülyalara dalıyorum...

Kimbilir belki Çürüksu Nehri yeniden temizlenecek,bir gün tertemiz akacak,yüzlerce turna yeniden ovamıza inip beslenecek ve o müthiş seslerini tepemizde duyabileceğiz,küçükken tepemizden geçen toyun nereye konduğunu merakla izleyeceğiz,yorgun düşmüş turnanın hangi otlağa konduğunu merak edeceğiz,sakarca ve bozkazların üstümüzden sanki bizim bahçemize konacakmış gibi alçaktan bizlere gagırdamasını tekrar yaşayabileceğimiz,onbinlerce bireyden oluşan o devasa tahtalı büyük güvercin alaylarının birden anız tarlalarında parladığı andaki o sert sesine kalbimizin irkileceği o anları tekrar yaşayacağız,nehrin dönerlerinde yılan balığı,turna balığı ve yayın balığı gibi o nadide balıkları nefis canlıları yeniden göreceğiz,bunları bizim için yaratana ihanet edenlerin suyu kirletmeleri sayesinde sadece suyun can çekiştiğini üzgün bir şekilde yaşamak görmek çok kötü bir duygu ama belli mi olur belki düzelecek inşallah...

Candan dilediğim ümitle inşallah en azından doğamıza sahip çıkıldığını bizler yeniden görebiliriz, ülkemizin içine kaos ekenlerin planlarının çürüdüğü ve o birlik olan koca ülkemizi yeniden yaşarız,Allah havamızı suyumuzu ve toprağımızı ve halkımızı korusun yanlış yolda olanlara doğruyu göstersin insan yaratılmadan önce doğa yaratılmış ona ihanet bizi yaratan büyük güce ihanettir inşallah güzel yakın
günlerde buluşmak ümidiyle...

Denizli 2015 Kosk sayımları sonuçları Denizli Trakor Kuş Gözlem Ekibi/TKGT TRAKOR (bugüne kadar yaptığımız en büyük gözlem çalışması, toplam 1000km civarı yol yapılarak 20 sulak sahada 26 noktada sayımlar yaptık...) 1-Gökpınar Baraj Göleti kosk;26 k.batağan,21karabatak,48 bahri,8sutavuğu,24 sakarmeke,3şahin,1yalıçapkını... (alanın yüzölçümü 6 kmkaredir) 2-Yayla Gölü Buldan kosk;185 sakar meke,47 yeşilbaş, 24 çamurcun,14 sutavuğu,12 küçük batağan,1 gribalıkçıl,2 saz delicesi,1yalıçapkını ... (alanın yüzölçümü 1 kmkaredir) 3-Buldan bent derbent kosk;130 sakar meke,18 angıt,1 küçükkuğu,34 yeşilbaş,13 çamurcun, 28 küçük batağan,21 karabatak,1şahin,1kızılşahin(yüzölçümü 4 kmkare) 4-Umut Sazlığı (Kokarhamam Bataklığı) Sarayköy kosk;2angıt,12 yeşilbaş,6 çamurcun,4 kaşıkgaga, 64 sakar meke, 45 k.batağan,2 su kılavuzu,23 su tavuğu, 1 karabatak, 2 gri balıkçıl, 3 b.ak balıkçıl, 32 su çulluğu,3 yeşil düdükçün,1 yalıçapkını,1 saz delicesi,2şahin ... Umut Sazlığı yani Kokarhamam (yarımkmkarelik küçük ama çok önemli üreme sazlık bir alandır) 5-Çürüksu ve kanallar Korucuk Goncalı kosk; 9 yeşilbaş,6 çamurcun,25 suçulluğu, 4 b.ak balıkçıl,4 gribalıkçıl,60 sutavuğu,12 sakarmeke,1 karabatak,4 k.batağan,1 su kılavuzu,18 yeşil düdükçün,3 yalıçapkını,2gökçedelice,5kızılşahin,13şahin ... (yüzölçümü 30 km hattındaki sazlıklı nehir hattı) 6-B.Menderes ve kanallar Sarayköy-Çürüksu arası kosk;23 sakarmeke,37 sutavuğu, 5 yeşilbaş,3 çamurcun,1 yalıçapkını,1sazdelicesi,1gökçe delice,5şahin (yüzölçümü 30kmlik sazlıklı irili ufaklı gölcükleri olan nehir hattı)... 7-Cindere barajı-B.Menderes-Yeniköy kanalı kosk;6 yeşildüdükçün, 34 karabatak,42 k.batağan,8 su tavuğu,13 sakarmeke,11 çamurcun,8 yeşilbaş,1 b.akbalıkçıl,6 gribalıkçıl,1 yalı çapkını,1sazdelicesi,7şahin...(yüzölçümü 4 kmkare) 8-Adıgüzel barajı kosk;3 gri balıkçıl, 2 b.ak balıkçıl,14 k.batağan,6 sutavuğu, 7 yeşilbaş, 23 çamurcun,37 karabatak,18 sakarmeke,2şahin...(alanı 25 kmkaredir) 9-İnceler Gölü kosk ;142 çamurcun,26 yeşilbaş,15 sakar meke,1 yeşildüdükçün,5 gri balıkçıl,3 büyük ak balıkçıl,2angıt,2sazdelicesi,3şahin,5kızılşahin...(yüzölçümü 1 kmkare) 10-Eşen Gölü kuş görülmedi (yüzölçümü 7 buçuk km.kare)... 11-Yenidere barajı kuş görülmedi( yüzölçümü 2kmkare)... 12-Çaltı Beylerli gölü kosk;1gribalıkçıl, 4 su tavuğu,15 sakarmeke,2 angıt,1sazdelicesi ,1şahin (yüzölçümü 6kmkare) (burada sazlıkların yarısından fazlası yakılmış ve kuş baya hiç yok denecek kadar azdı) 13-Gölcük sazlığı kosk;1yeşildüdükçün,2 su çulluğu,2sutavuğu, 1kızılşahin,1atmaca...(sazlıkların çoğu yakılmış) sazlık yüzölçümü 5 kmkaredir ama yukarı dağa yapılan Beylerli barajı yüzünden suyu yok denecek kadar azdır) 14-Beylerli Barajı kuş sayılamadı (yüzölçümü 2kmkare)... 15-Gemiş Acıgöl kosk;130 sakarca kazı,30 bozkaz,300 çamurcun,120 fiyu,85 yeşilbaş,55 tepeli pelikan,35 flamingo,40 kılkuyruk,30 angıt,30 sakarmeke, 23 b.ak balıkçıl,8 gribalıkçıl,5 sutuvuğu,20 suçulluğu,5 yeşil düdükçün, 2 yalıçapkını,5sazdelicesi,3şahin... 16-Acıgöl tuz havuzları karşıdakiler (Çardak Dazkırı arası) kosk; 50 suna,30 angıt,220 yeşilbaş,720 çamurcun,10 flamingo,5 gümüş martı,1sazdelicesi,1şahin... 17-Acıgöl Gemişten Denizli-Afyon sınırı kosk;130 fiyu,650 çamurcun, 400yeşilbaş,45 angıt, 50 kılkuyruk,3saz delicesi ... 18***Acıgöl aşağı akpınar ve başmakçı kosk ; 170 angıt,15flamingo,160 karabaş patka,150 fiyu,2050 çamurcun, 50 suna,500 yeşilbaş,20elmabaş,50 sakarmeke, 5 sutavuğu, 1 sukılavuzu,30 kaşıkgaga,20 kılkuyruk,25 k.batağan,10 kara boyunlu batağan,3 yalıçapkını,9 b.akbalıkçıl,8 gribalıkçıl,15 suçulluğu,2 yeşildüdükçün, 7sazdelicesi, 1kızılşahin,3şahin,1kerkenez...(burada sazlıklar Akpınardan sonra gözlem kulesinide geçmiş boylamda tamamına yakını yakılmış ve burada yol kenarındaki büyük balabanımızı,kışlayan 2 alacabalıkçılımızı göremedik) Acıgöl alanı 155kmkaredir ve şu an doluluk oranı sazlıklar hariç 100kmkareden fazladır,40kmkaresi ilimizdedir ... 19-Gökgöl kosk; 20 küçükkarabatak,10karabatak,2yeşildüdükçün,35 su çulluğu,30 karabaş martı,1balaban,5 küçük akbalıkçıl,3 büyükakbalıkçıl,6 gribalıkçıl,45 küçükbatağan,15sutavuğu,85smeke,1yalıçapkını,5 çamurcun,3 yeşilbaş,4saz delicesi,1şahin..(sazlıklardan girilmedikçe toplam ördek sayısını bilmek imkansız ancak kuşlar ezanla büyük çoğunluğu Işıklıya yaylım alana geçiş yapıyor,ayrıca burada da sazlık yakımı yapılmış)yüzölçümü 10kmkareden büyük bir sazlıktır... 20-Işıklı Çivril gölü kosk; 23850 sakarmeke,280 yeşilbaş,670 çamurcun, 130 elmabaş, 140 fiyu,60 kaşıkgaga,15 kılkuyruk,45 büyük akbalıkçıl,35 gri balıkçıl,65 küçük batağan,15 bahri,35 su çulluğu, 5 karaboyunlu batağan,10sutavuğu,15 gümüş martı,25 karabaş martı,5 van gölü martısı,15 tepeli pelikan, 820 küçük karabatak,120 karabatak,1yalıçapkını,9sazdelicesi,1kızılşahin,4şahin...(gölün yüzölçümü 67kmkaredir) sonuç olarak hayvancılığın aşırı derecede artmasıyla sazlıkların yakılması her sulak sahaya sıçramış durumda...Tüm sulak saha gezisinde kosk için ekibimizin yaptığı gözlemlerimiz 16- 29 Ocak 2015 tarihleri arasında yapılmıştır ... TRAKUŞ.org sitesindeki gözlem sonucumuz; Görülen Türler,Gözlenen toplam tür adedi: 35 Gözlenen toplam kuş adedi: 34459 Küçük batağan (281) Bahri (63) Kara boyunlu batağan (15) Karabatak (245) Küçük karabatak (840) Tepeli pelikan (70) Balaban (1) Küçük ak balıkçıl (5) Büyük ak balıkçıl (93) Gri balıkçıl (80) Flamingo (50) Sakarca (130) Boz kaz (30) Angıt (299) Suna (100) Fiyu (540) Çamurcun (4623) Yeşilbaş (1416) Kılkuyruk (75) Kaşıkgaga (94) Elmabaş patka (150) Karabaş patka (160) Saz delicesi (39) Gökçe delice (3) Şahin (49) Kızıl şahin (14) Sukılavuzu (3) Sutavuğu (197) Sakarmeke (24499) Suçulluğu (164) Yeşil düdükçün (38) Karabaş martı (55) Van gölü martısı (5) Gümüş martı (20) Yalıçapkını (13)
TRAKOR Çürüksu Kuş Gözlem Topluluğu adına saygımla,
DENİZLİ
© Copyright
Tüm hakları TRAKOR Çürüksu Kuşgözlem Topluluğuna aittir...
11 Nisan 2016 Pazartesi
TRAKOR Görevde KUŞ ATLASI

Toplam 100 kuş tür çeşitliliği ve bazılarının şimdiden kuluçkaya yattığını gördük,kara boyunlu batağanın iki çiftle üreme habitatı ve tepeli pelikanların varlığını gördük,çok dar alanda bile kara boğazlı ötleğenlerin çokluğu,bıyıklı ötleğen dişisinin ekibimiz adına ilk kaydını gerçekleştirdik,sakarca kazı kaydını yaptık inşallah bir gün üreme kaydını da görmek nasip olur,Akdağ da kaya kartalını daha yakından görmek akbabaları izlemek adına başka güne söz verdik birbirimize,Işıklının adalarında yoğun üreme habitatı başlamış aslında Lider beybu alanlara yeni söğüt ağaçları dikilse daha fazla balıkçıl ve alanlarda düzenleme olsa Manyas Kuş Cenneti gibi tepeli pelikanların üreyebileceğini söyledi biz de aynı şeyi ada şeklinde Acıgöl'de flamingolar için düşündüğümüzü ama bunu devletin el atması gerektiğini söyledik...Hatta Gökpınar Barajı'nda iki küçük yarımada kepçelerle ayrılsa su bu arayı kapatsa burada bile muhteşem bir üreme habitatı oluşur,devlet dsice nehirleri tıraşlayıp sazlıkları çipil aynaları taşkınlar ve sıtmayla mücadele diye yok ederken bunları da yapıp dengeleyerek yabana destek olmalı bilhassa Büyük Menderes ve Çürüksu Nehri temizlenip kurtarılmalı...
DENİZLİ
© Copyright
Tüm hakları TRAKOR Çürüksu Kuşgözlem Topluluğuna aittir...
10 Mayıs 2011 Salı
ÇÜRÜKSU ( LYCUS NEHRİ & VADİSİ & GÖLÜ ) HONAZ (CADMOS) DAĞI

Honaz Dağı(Güney sırtları-Tavas&Acıpayam mevkiinden)
Honaz Dağı (CADMOS) 2571 mt.lik zirvesiyle Batı Anadolu'nun en yüksek dağıdır.Eteklerinden doğan Çürüksu Nehri 101km. (LYCUS) etrafından Honazdan,Çökelezden topladığı derelerle Büyük Menderes'e (MEANDER,Meandros,Maiandros) ulaşıncaya kadar Çürüksu havzasına ve vadiye hayat verir.Bunlar arasında Emirçay,Kaklıkçayı,Sarıçay,Karaçay, Gökpınar Çayı,Gümüşçay,Başlıçay vardır.
foto by @ wolfSKenan
(Çürüksu Ovasından Honaz Dağı,kuzey-kuzeybatısından)
Helenistik dönemde Zeus kenti de denen Diospolis ve Rhoas kutsal yerleşim yerlerinin olduğu bu bölgeye M.Ö.261 yılında Laodikya antik kenti kurulmuş ama M.S.494 yılında çok büyük bir depremle yerle bir olmuş.Akabinde yine çok büyük depremler devam etmiş,kent yeniden defalarca onarılsa da kullanılamaz bu son halini almış ve şehir Kaleiçi dediğimiz alana şimdiki Ladik'e taşınmıştır.
1200'lü yıllardan sonrada şehir Türk şehri olmuştur.Lycos Gölü sınırları Honaz Dağı eteklerindeki Çürüksu ovasından başlayıp Pamukkale travartenlerine yakın köyün girişi ile Goncalı-Korucuk kenarı hatla Laodikya'ya yakın ve Tripolis (Yenicekent) arası olduğu yerşekilleri ve toprağın bitkilerin durumu itibariyle bu arada aşikar olduğu düşünülmektedir.
Çürüksu Havzasının Honaz Dağı tarafı başucunda Colossae Frigyanın 6 büyük kentinden biridir. Hz.İsa'nın sözlerini yayan ilk elçi Pavlusun 14 mektubundan birini Efese birini bu kente Colossae'ye göndermişir.Kutsal 7 kiliseden biri olan ST.Micheal Kilisesi de bu kenttedir.MS 60/61 de çok büyük bir depremle yıkılmış yaşanmaz hale gelmiştir.MÖ 3.yüzyıldan itibaren kurulan Laodikya ve Hierapolisten sonra önemini yitirdi.Daha güvenli olan MS Honazda 7.yüzyıl başında kurulan Chonae kenti 787de büyük depremle yıkıldı,kullanılmayacak halde terkedildi.Burada bir de hala bir kısmı ayakta Osmanlı kalesi mevcuttur.Göl ile ilgili bir duyumda Honaz Dağı'nda gemilerin bağlandığı babalar varmış deniyordu ama ben görmedim.Ayrıca eski bir volkan olan Honaz da atılan bir balya samanın Salda Gölün'nden çıktığı rivayet edilir.
Bu arazilerde 40 senedir geziyorum ve bitki örtüsü bakımından göl içi ve kenarına uygun hala bitkiler mevcuttur.Kuşlarında bu alanı göç yolu ve çok fazla kullanması buna işaret etmektedir.
Eskiden büyüklerim Pamukkale tarafına doğru küçük küçük bataklık ve ufak göllerin olduğunu söylerdi,ben de son küçük su birikintilerine gölcüklere şahidim.
1940 yıllarda ülkede etkin bir sıtma mücadelesi adına bataklıklar DSİce kurutulmaya başlanmıştı.O dönemdeki okuduğum bazı tarihi anlatan anılarda ise B.Menderesi aşarken salla ve sonrası için develerle katırlarla eski tarihlere dayanan nakliyatçılık yapıldığı betimleniyordu.Yıllar alüvyonlar taşındıkça Menderes dibi doldu derinlik azaldı diye düşünüyorum.
1980 lerde kış basınca kuzey ve doğu taraftan Anadolu'ya gelen kaz,ördek buraya çok fazla miktarda gelirdi,yaban kazı bolca günlük gelir ve bu bataklıklarda soğuğu geçirirler,beslenirlerdi.Kendim defalarca sakarcalar ve bozkazlar yanında nadir olan sibirya kazlarını görmüşümdür,bu renkli kazın devasa kazların,kuğu ve ördeğin nerelerde takıldığını hatta arka bahçedeki tarlalara su basınca bahçelere konduklarını dedem ve dayımca anılarını dinlerdim .O zaman da ne küçük sakarca nadirdi ne de tarla kazı gibi türler.1990 larda Korucuk Köyünün üstünden sürekli geçiş yapan bu kaz sürüleri sayı bakımından bir alayda 200-1000 arasında olduğunu söylesem hatta bazen tek seferde 10 civarı toplu kaz alaylarının birleşip dakikalarca geçit yaptığını görürdük,hele ördek sürülerindeki toplamının 5000 civarı günlük geçişler yaptığını ve bu alanın ne kadar çok kuş yoğunluğunu gördüğünü anlatsam gece kaz sesleri çok yakınımızda tarlalarda sesleri gelirdi,şimdi bu kuşlar neden yok.Zift gibi akan suya kim gelsin ki.
Neyse tarihe dönecek olursak Laodikya kentinde dokunan kumaşlar Çürüksu Lycos Gölü'nden yolculuğa başlayıp sonra bağlandığı B.Menderes Nehri'ni (548km.) salla aşarak Ege Denizi kenarındaki liman kenti Milet antik kentine kadar gitmekteymiş,oradan da Roma ve Avrupa'ya tabiki...Ancak liman olan Milet antik kenti Menderesin taşıdığı alüvyonlarla 10 km içeride bir kent durumuna düşmüş,aynı Efes antik kenti de Küçük Menderes(KYSTROS) tarafından alüvyonlarla denizden uzakta kalmış,liman yokolmuştur.
Laodikya 'da bulunan bir yazıtta Hierapolislilerin balık avlamalarına izin verilmesine dair yazı anlaşma bulunuca buradaki Lycos Gölü'nün ne kadar büyük olduğunu anlatmaya yeter...Bu tarihçe milyonlarca yıldır bu alanın doğasıyla çok önemli olduğuna işaret etmektedir.Bu alanlar buraya aşık arkeolojik çalışma yapan hocalar ve görevlilerce hızla gün yüzüne çıkarılmaya devam etmektedir.
Hayat temiz güzel hava ve suyla başlar ve Laodikyalıların bu güzel nehrine Çürüksuyumuza (Lycus) ne hale getirdiklerini görmek bizleri o kadar fazla üzüyor ki.
Tarih kitaplarında bulabildiğim Denizli ile ilgili yörede yerleşilen birçok antik kent adı geçer,bunlar şöyledir;
Antikler Şehri DENİZLİ
HIERAPOLIS -Pamukkale
COLOSSAE -Honaz İlçesi
ELEINOKAPRIA -Honaz Pınarkent
CHONEA -Honaz İlçesi
LAODIKEIA -Denizli,Eskihisar
KILARAZA -Denizli Hacıeyüplü köyü
TRAPEZOPOLIS -Babadağ Bekirler köyü
TRIPOLIS-APOLLONIA-Buldan Yenicekent Kasabası
APOLLONOS HIERON-Buldan
TRALLA -Buldan Derbent Köyü
AETOS -Buldan Derbent Köyü
ATTOUDA -Sarayköy Hisarköy
HYDRELA-HIDRELA -Sarayköy-Tekkeköy
KAROURA -Sarayköy Tekkeköy
MEN KAROU TEMPLE-Sarayköy Gerali Köyü
ANAVA -Çardak İlçesi
KHARAX - Çardak merkez
EUMENIA -Çivril-Işıklı Kasabası
FULVIA -Çivril-Işıklı Kasabası
PELTAI -Çivril-Karayahşiler Köyü
TIPRIZA-TRIBRITZI -Çivril İlçesi
HOMADENA-KHOMA -Çivril ,Gümüşsu civarı
SOUBLAİON-SUBLAEUM-SIBLIA-Çivril ,Gümüşsu Kasabası
ERIZA -Acıpayam Yeşildere(Dereköy)
AGATHE KOME -Acıpayam Alacain
THEMISSONION -Acıpayam Karahöyük
DIOKAISAREIA -Acıpayam Yeşilyuva
PHILICATIUM -Acıpayam Yazır köyü
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1715321
Milyonlarca yıl bozulmayan akarsuları 50 senede endüstrileşmek adına mahvettiler,bu bizlerin ne dinen ne de insani olarak açıklanamaz bir durumudur,bu yazım ile bu acıyı kabullenmediğimizi isyanımızla göstermektir.Kıpkırmızı zehir akan bu nehrimizi kurtarmanın zamanı gelmemiş midir hala acaba,soruyorum. Denizlili olarak artık zehirli su içmeden yaşamak istiyoruz, balıklarımız,kuşlarımız geri gelsin, hayvanlarımız,insanımız tekrar temiz suyuna kavuşsun ve yediğimiz içtiğimiz herşey temiz suyla hazırlansın, kuşlarda balıklar da yeniden geri dönsün inşallah,kalın sağlıcakla.
Trakor Çürüksu
TRAKOR Çürüksu Kuş Gözlem Topluluğu adına saygımla,
DENİZLİ
© Copyright
Tüm hakları TRAKOR Çürüksu Kuşgözlem Topluluğuna aittir...
10 Mayıs 2010 Pazartesi
TRAKOR SERÜVENİNE DOĞRU
T R A K O R
Kuruluşumuz;10.5.2010
TRAKOR un açılımı TR Türkiye,A anonim yani ülkemizde görülen kuş türleri ve KOR Çürüksu Korucuk un kısaltmalarından oluşturduk.

Trakor Çürüksu Kuş Gözlem Ekibi Denizli'de önce kendi içimizde bir ekip olarak Korucuk Kasabası'nda kuruldu, sonra köyümüzden eş,dost,akraba ve yakınlarımızın bize desteği ile daha büyük bir ekip olma düşüncesiyle yola koyulduk.Facebookta grup sayfasını açıp büyümeye devam ettik.



E-bird sistemine de kayıtları kaydettik.Üyelerimizde kayıtlarını buralara aktardılar.
Kuş türleri tanımında oldukça fazla yerli ve yabancı kitap edindik,türler için en seçkin tür tanımcısı dostlara yeri geldiğinde danıştık,bunlar bizlere büyük katkı sağladı,bizi geliştirdi.400 tür civarı kuşu tanımlayacak tecrübe kazandık.bazen türü tanımlamak yetmez fotoğrafı o kuşla tanımlayacak güçlü bilim insanlarımızla irtibata geçip onları onaylatacak seviyelerde dostluklar edindik.
Şu an elimizde kara teleskopu da dahil,gelişmiş dürbünlerimiz ve 600mm,400mm ve 300 mm lenslere sahip olduk,drone alanlarımız oldu,fotoğraf makinaları aldık,bir makinayı da çocuklara sağolsun bir doğasever abimiz Ediz Hakan Yücel bey hediye etti,giderek büyüyen kuş gözlemi sevdamızda ilimizi başarıyla kuş alanında her platformda temsil etmeye devam ediyoruz...
EBCC desteğinde Www Türkiye DHKD Kuş Atlası projesinde Denizli Kuş Haritalarının çıkarılmasında çalışmaktayız.Gözlemlerimize devam ederek Denizlinin kuş türlerini çıkarmaya devam ediyoruz.
Bu veriler sayesinde Denizli Kuşları kitabını çıkarmayı hedef seçtik.
Milli Parklar Iğdır Kuşları kitabına arkadaşlarımızla birlikte destek olduk.Buldan Yayla Gölü Kuşları Kitabına büyük katkı verdik.
Görsel yayınlarda yazılarımız makalelerimiz yayınlanmaya başladı.D20Haber.com.da bunlarla ilgili yazı dizimizi yayınladık.
Global Big Day Dünya kuş türü yarışmalarına katılmaya başladık.Dereceler aldık.
Ekibe katılan yeni dostlarla günlük gözlem kayıtları giren birçok üyemiz oldu,onlarda ekipmanlarını oldukça geliştirdi.Hepsi Trakuş ve e-birde veri girişleri yapmaya başladı.Sonrası hepimizin bir ortak Trakor watsupp grubu oluşturduk ve günlük sürekli bilgi alışverişi ve ortak hareket ediyoruz.
Kuş gözlemleri dışında ilimizdeki çevre kirliliğine de değinmeyi görev bildik.Kuş gözlemlerimizi tüm dünyada girilen gözlemlerle büyüyen ebirdde de kayıtlarımızı ve toplam bilgilerimizi bu blogda yayınlamaktayız.
Gelecekte kitap ve belgeseller için birikim yapmaya çalışmaya devam ediyoruz.Ülke genelinde şu an en iyi kuşgözlem grupları arasında en başarı ekipler içinde yer aldığımızı biz değil tüm gözlemci arkadaşlar bahsediyor bu vesileyle çok çalışkan vefalı özverili güzel ekibimizle gurur duyuyoruz.

TRAKOR Çürüksu Kuş Gözlem Topluluğu adına saygımla,
DENİZLİ
© Copyright
Tüm hakları TRAKOR Çürüksu Kuşgözlem Topluluğuna aittir...